
Yazar : Möllers Editör
Osmanlı Döneminde Balık Mutfağı
Osmanlı mutfağı her zaman ihtişamlı yemekler, zengin sofralar ve bugüne ulaşmış yöresel lezzetleriyle biliniyor. Padişahların sofralarını taçlandıran yemeklere baktığımızda balıkların çok az yer kapladığını görüyoruz. Balık tüketiminde tatlı su ve tuzlu su ayrımı yapılmıştır. Osmanlı döneminde tuzlu su balıkları bol miktarda, çok ucuza satılıyordu. Ancak balık tüketimi genel anlamda fakir halkın tercihini oluşturuyordu. Osmanlı mutfağının kayıtlarına baktığımızda saray sofralarında tatlı su balıklarının yer aldığı ortaya çıkıyor. Su ürünlerine dair yayılan yanlış bilgi ve inanışlar balıkçılığın gelişimini önlemiştir.
Saray mutfaklarına her türlü balığın girdiği dönem Sultan II. Abdülhamit dönemini işaret ediyor. Kalkan, kaya balığı, lüfer, levrek, barbunya, uskumru, mezgit, kefal, pisi balığı, kırlangıç gibi balıklar düzenli olarak saray mutfağına ve sofralarına girmeye başlamıştır. Öyle ki kayıtlar Sultan Abdülhamit’in lüfer balığını bilhassa çok sevdiğini belirtiyor. Saray mutfağına girmeyi başaran ve Osmanlı kültüründe küçük de olsa yer almaya başlayan balıklar, şifasından çok lezzetiyle öne çıkmıştır.
Osmanlı Mutfağında Deniz Ürünleri
Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak coğrafik anlamda şanslı bir ülke olan Türkiye, deniz ürünleri konusunda bugün hala iyi bir noktada kabul edilemiyor. Türk mutfağının geçmişine, Osmanlı dönemine bakıldığında günümüzde hala Osmanlı Mutfağı adı altında yapılan bugüne ulaşan birçok leziz tariflerin olduğu görülüyor. Bu tarifler arasında deniz ürünlerinin yer almaması ilginç bir detay. Osmanlı zamanında deniz ürünleri yenmiyor muydu?
Neden Osmanlı yemek kültüründe balık veya deniz mahsullerine dair özel bir tarif yok? Sadece bu iki soru bile durumu özetliyor. Çünkü Osmanlı döneminde balık ve benzeri deniz mahsulleri saray mutfağına girmeyen ancak halkın, alt sınıfların yediği bir yiyecek olarak kabul ediliyor.
Deniz mahsullerinin Osmanlı mutfağına adım atışı İstanbul’un fethi ile birlikte 15. yüzyılda gerçekleşiyor. 1800’lü yıllara gelindiğinde I. Abdulaziz ve II. Abdülhamit gibi dönemlerde balık, uskumru, lüfer, levrek, ıstakoz ve benzeri deniz ürünlerinden yapılan tariflerin Saray mutfağında yer bulduğu görülmüştür. Öyle ki 19. Yüzyıldan sonra basılmaya başlanan yemek kitaplarında çokça deniz ürünü tariflerine yer verilmiştir. Osmanlı İmparatorluğunun batılılaşma akımına dair gösterdiği eğilimler hayatın her alanında olduğu gibi mutfak alışkanlıklarında da değişiklikler getirmiştir.

Türkiye’de Balık Tüketimi

Çocuklara Balığı Nasıl Sevdirebilirsiniz?

Aralık Ayında Tüketilen Balıklar